Yurt dışında yaşayan Türklerin ulusal, manevi bedellerinin, gelenek ve göreneklerinin yaşatılmasını ve Türk kültürü ile bağlarının güçlendirilmesini amaçlayan TRT Türk, yenilenen yüzüyle yeni yayın devrine başladı.
TRT Türk’ün konut sahipliğinde, Sirkeci Tren Garı’nda düzenlenen tanıtım programına, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Sobacı, TRT İdare Konseyi üyeleri, kanalın sevilen programlarının ekran yüzleri, dizi oyuncularıyla medya kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Programda konuşan Sobacı, TRT Türk’ün özel yayın akışıyla yeni bir seyahate başladığını söz ederek, programı garda gerçekleştirmelerinin özel bir manası olduğunu söyledi.
Sobacı, şimdilerde 3. jenerasyona ulaşan öykünün başlangıç noktalarından biri olan, birçok vedaya, hüzne, gözyaşına tanıklık eden bu yerin bu sefer mutluluğun ve umudun başlangıcına konut sahipliği yapmasını istediklerini lisana getirerek, TRT’nin, yurt dışına giden birinci ve ikinci jenerasyonun anılarında daima özel bir yeri olduğunu anlattı.
Yurt dışındaki Türkler için TRT’nin kıymetli bir yerde olduğunu belirten Sobacı, “TRT yakaladıkları bir radyo frekansında türkü oldu, TRT bekledikleri bir haber oldu, duymak istedikleri Türkçe bir cümle oldu. Artık ise TRT Türk aracılığıyla hangi ülkede olursalar olsunlar hayatlarının bir modülü olacak. Türkiye’nin memleketler arası alanda her geçen gün artan aktifliği ve bilhassa dünya barışı için anahtar bir ülke pozisyonuna gelmesi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, soydaşlarımız ve akraba topluluklarımızla olan bağımızı kuvvetlendirmemiz gerekliliğini bir sefer daha bizlere hatırlattı.” diye konuştu.
– “TRT TÜRK, BIR KÖPRÜ GÖREVİ GÖRECEKTİR”
Bu bağlamda TRT Türk’ün entegrasyon prensibiyle yayın yapacağına dikkati çeken Sobacı, şöyle devam etti:
“Kim olduğumuzu, birlikte neler başarabileceğimizi gösterecek hem dışarıdan Türkiye’ye hem de Türkiye’den dışarıya bir köprü görevi görecektir. Dünyanın neresinde olursa olsun her bir vatandaşımızın, her bir soydaşımızın kendisini yalnız hissetmemesi, büyük bir ailenin modülü olduğunu hatırlaması lakin tıpkı vakitte Türkiye’de yaşayan her bir bireyin de yurt dışındaki kardeşinden güç alabilmesi stratejik gayemizdir. TRT ailesi olarak Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde güçlü ve büyük Türkiye yolunda gerekli çalışmaları yapmayı kendimize misyon addediyoruz. TRT World, TRT Arabi, TRT Deutsch, TRT Russian, TRT Avaz ve nihayetinde TRT Türk üzere araçları faal ve verimli formda kullanıyoruz. Bu bağlamda TRT Türk, yurt dışında yaşayan kardeşlerimizin yaşadıkları topraklarda ayrımcılığa, haksızlığa, eşitsizliğe ve dışlanmaya maruz kalmasını engelleyecek bir yayıncılık anlayışıyla, onların sesi olacaktır.”
Sobacı, TRT Türk’ün çeşitli ülkelerde yaşayan vatandaşların kültür ve lisanla sağlam köprüler kurmasını sağlayacağını, bir ekran olmanın ötesine geçerek konutlarındaki Türkiye kokusu olacağını belirterek, “Bu noktada, söz etmek isterim ki yeni bir seyahatin başlangıcındayız. Hasebiyle kanalımızı daima güncelleyecek, zenginleştirecek ve yurt dışındaki her nesilden kardeşimizin gereksinimlerine uygun biçimde içeriklerimizi çeşitlendireceğiz. Birinci sahura sayılı saatlerin kaldığı bu vakit diliminde, ramazan-ı şerifin başta yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz olmak üzere tüm dünya Müslümanları için bereketli olmasını diliyorum. Unutmayın, ‘Siz neredeyseniz, biz oradayız.” tabirlerini kullandı.
– “ONLARIN BİR NEBZE OLSUN SILA HASRETİNİ DİNDİREBİLDİYSEK NE KEYİFLİ BİZE”
Programın sunuculuğunu üstlenen oyuncu Şoray Uzun, TRT Türk’ün esasen bugün açılmadığını, daha evvelki yayın hayatında da çok değerli bir televizyon kanalı olduğunu söyledi.
Kanalın yeni bir heyecanla yayın hayatına başladığını tabir eden Uzun, şunları kaydetti:
“Yurt dışında yaşayan gurbetçilerimiz için yayınlarımız olacak. Sıla hasretini dindirmeye yönelik, onların gündelik hayatına yardımcı olmaya yönelik nesil programları ve aktüel programlar olacak. Program içeriklerine vakıf bir sunucu olarak son derece heyecanlandım. Bir heyecanım da 1972’de Razgrad’tan kalkan bir tren Sofya’da durdu. Sofya’dan kalkan tren 1972’nin temmuz ayında burada durdu. Biz de ana vatanımıza iltica ettik. Temelde ben bir muhacirim. Turist pasaportuyla geldik, sonra ana yurdumuza ilhak olmuş olduk. Yurt dışındaki soydaşlarımızı, büyüklerimizi, küçüklerimizi en az onlar kadar anlıyorum. Ben buraya geldiğimde 5 yaşındaydım. Buradan bir kamyona bindik, Maraş’a giderken Adana’da paramız bitti. Bizim öykümüz bu. Herkesin kıssası vardır. Buradan 1961’de kalkan bir trenle gurbet hayatı başlamış oldu. Bizim yurt dışındaki soydaşlarımızla alakalı. Onların bir nebze olsun sıla hasretini dindirebildiysek ne memnun bize.”
Oyuncu Sinan Albayrak ise TRT Türk’ün Avrupa manasında çok değerli bir kanal olduğuna inandığını lisana getirerek, “Büyük bir atılıma geçildiğine, Avrupa’ya yakışır, Avrupa’daki Türklerin o hasretini giderecek bir kanal olacağına inanıyorum.” diye konuştu.
“Su Savaşları” programının sunucusu Çağlar Demirkapı da ramazanın başladığını anımsattı.
Burada olmaktan çok keyifli olduklarını tabir eden Demirkapı, “Ama aklımız orada. Takım olarak dört gözle bekliyoruz, 5-6 gün sonra tekrar yollardayız. Buraya geliyoruz, nefes alıyoruz fakat oraya gitmek için de gün sayıyoruz. Gözümüze kestirdiğimiz çok muhtaçlığı olan yerler var. TRT Türk bizim kümemize başka bir heyecan katıyor. Zira ülkemizin çok büyük bir kısmı yurt dışında çok başarılı işler yapıyor. Haddimize değil lakin biz de yurt dışında işler yapıyoruz. Çok seyahat ettim, gittiğimiz vakit üstümüzde bayrağımızı taşıyoruz. O onur oradaki insanlarımızla yüceliyor. Güya bu kanal onlara bir armağanmış üzere geliyor bize.” halinde konuştu.
Haber7
